NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ إِبْرَاهِيمَ
الدِّمَشْقِيُّ
وَكَثِيرُ
بْنُ عُبَيْدٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ عَنْ
ابْنِ
ثَوْبَانَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
كَبْشَةَ
الْأَنْمَارِيِّ
قَالَ كَثِيرٌ
إِنَّهُ
حَدَّثَهُ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ
يَحْتَجِمُ
عَلَى
هَامَتِهِ
وَبَيْنَ كَتِفَيْهِ
وَهُوَ
يَقُولُ مَنْ
أَهْرَاقَ مِنْ
هَذِهِ
الدِّمَاءِ
فَلَا
يَضُرُّهُ أَنْ
لَا
يَتَدَاوَى
بِشَيْءٍ
لِشَيْءٍ
Ebu Kebşe el-Emmari, İbn
sevban’a şöyle demiştir:
Nebi (s.a.v.) başından
ve iki omuzu arasından kan aldırır ve (alınan kan'a işaret ederek):
“Kim (kendisinden) şu
kanları (dışarı) akıtırsa, artık başka bir hastalık için bir başka yolla tedavi
olmaması ona zarar vermez.” buyururdu.
Ayrıca bu hadis'i İbn
Mace, tıb da tahric etti.
İzah; 3960 ta.